Birçok emniyet standardı, her birinin farklı bir emniyet bütünlüğü seviyesine -safety integrity level- (SIL) göre sertifikalandırılması gerekebilen bir alt sistemin oluşturduğu riske bağlı olarak farklı gerekliliklere sahiptir. Fonksiyonel güvenlik standartları, güvenlik bütünlüğü seviyeleri için kriterler ve terminoloji açısından farklılık gösterir, örneğin:
– Güvenlik Bütünlüğü Seviyesi (SIL) 1, 2, 3, 4 IEC 61508, SIL’i çalışma saati başına arıza olasılığına dayandırır.
– Otomobil Güvenlik Bütünlük Seviyesi
(ASIL) A, B, C, D ISO 26262, ASIL’i bir olaydan kaynaklanabilecek yaralanmaların ciddiyetine (Severity), olayın normal çalışma sırasında meydana gelme olasılığına (Exposure) ve kaç kontrol girdisinin yaralanmayı önlemek için durumu kontrol edebileceğine (Controllability) göre hesaplar.
– Tıbbi Cihaz Sınıf A, B, C IEC 62304 kapsamında, tıbbi cihazlar bir hastaya, operatöre veya bir izleyiciye neden olabilecek yaralanma miktarına göre sınıflandırılır. Sistemler tehlikelere maruz kalır: bir aksiliğe neden olabilecek ve hasar, kayıp, yaralanma veya ölümle sonuçlanabilecek koşullar oluşur.
Tehlike analizi ve risk değerlendirmesi (HARA):
Bir sistemi güvensiz hale getirecek neyin yanlış gidebileceğinin analizi.
Güvenlik dosyası (Safety Case):
Ürünün neden güvenli olduğunu açıklar, tehlikelerin azaltıldığını ve sistemin belirli bir ortamda belirli bir uygulama için kabul edilebilir derecede güvenli olduğunu kanıtlar.
ISO 26262, güvenlik yaşam döngüsünün yönetilmesinde aşağıdakileri kapsadığını açıklar:
“Konsept aşaması, ürün geliştirme, üretim, işletme, hizmet ve hizmetten çıkarma sırasındaki temel güvenlik faaliyetleri. Yaşam döngüsünün tüm aşamalarındaki güvenlik faaliyetlerinin planlanması,
koordine edilmesi ve belgelenmesi kilit yönetim görevleridir.” Özetlemek gerekirse, iyi tanımlanmış bir güvenlik süreci bir kuruluşun yazılım, donanım veya kara taşıtının geliştirme yaşam döngüsünün her adımında güvenliği göz önünde bulundurmasını sağlar.